Dükkan veya mağaza diye adlandırdığımız mekanların işlevlerini bilmeyenler yoktur. Size bunları anlatmayacağım tabii ki ama bu günlerde geldiğimiz noktaya baktığımda ortaya çıkan durumun çok da iç açıcı olmadığını söylemeliyim.
Çok yıllar öncesinde hatta baya uzun yıllar öncesinde ilk dükkanını açan amcamın düşüncelerini tahmin edebiliyorum. Ürünlerini müşterinin ayağına getirme fikrinin zihninde oluşturduğu ışık tufanını tahmin edebiliyorum. Amcam zamanının en büyük iş fikrine imza atarken mağazaların bugün geleceği bu durumu tahmin edemeyeceği gayet açıktır.
Orta uzunluktaki yıllar öncesinde bu kez girişimci abilerimden biri -ki muhtemelen zamanın belediye başkanlarından- bu mazağaları bir cadde üzerinde toplamayı ve kente bir hareketlilik getirmeyi planladığı aşikâr. Ancak bu fikrin sahipleri de yakın gelecekte bir akıllının çıkıp bu mağazaları tek bir binada toplayacağını ve müşteriyi adeta alışveriş yapmaya zorlayacaklarını bilemezlerdi. Kocaman bir binaya yani Alışveriş Merkezlerine(AVM) toplanan mağazalar asrın tüketim çılgınlığına imza atacaklardı. Ancak bu tüketim çılgınlığını organize eden fikrin sahipleri dahi bilemezlerdi e-ticaret denen olayın tüketim zincirini kıracağını.
Bu tüketim zinciri nasıl kırılabilir diyorsanız anlatayım. Bugün çalıştığım yerde bir bayan arkadaşın anlattıklarına şahit oldum. Hafta sonu mağazaları saatlerce dolaşmış onlarca ayakkabıyı denemiş. Beğendiği ayakkabının aynısını internette sürekli alışveriş yaptığı bir siteden neredeyse yarı fiyatına bulmuş ve satın almış. Yıllar önce kurulan AVM'lerin böyle ulvi(!) bir görevi üstleneceğini onlar bile tahmin edemezlerdi. Düşünsenize o kadar maliyetlere katlanılarak kurulan mağazalar ve harcanan onca paranın üstlendiği görevi.
Ne kadar acı ki önümüzdeki yıllarda AVM'ler kapanmaya yüz tutacak mağazalar dükkan hüviyetine bürünecek ve belki de çok yıllar öncesinde o ilk dükkanın kurulmasından önceki ticari hayata geri döneceğiz.
Ne kadar acı değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder